1 Şubat 2009 Pazar

Helal olsun Başbakanımıza!

yigit bulut yorum..
Bu köşeyi sürekli takip edenler bilirler. Ekonomi politikaları konusunda ve Avrupa Birliği (AB) sürecinde atılan bazı adımlarda gerek iktidar partisine gerekse 
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a yönelik en ağır eleştirileri yazan birkaç kişiden biriyim. Bazı konularda hâlâ da aynı eleştirel tarzımı sürdürüyorum. Fakat bir gerçek var ki, hem Uluslararası Para Fonu'nu (IMF) sallaması-olmazsa olmaz tavrı hemde son olarak Davos'ta verdiği tepkiler için sadece şunu söyleyebilirim: Helal olsun! Neden mi helal olsun, arz edeyim:
1- Moderatör, susturmak için Türkiye Cumhuriyeti'nin Başbakanına "eliyle şarj" yapamaz! Hatta hiçbir şekilde dokunamaz.
 Moderatör bir ülkenin başbakanının sözünü cevap hakkını kullanırken asla kesemez!
3- Bir ülkenin cumhurbaşkanı hangi ülke olursa olsun Türkiye'yi temsil eden başbakanına "bağıramaz, dönüp azarlayamaz"!
Yaparsa ne olur, işte böyle olur! Her "onurlu" insan, "her dik duran Devlet Adamının" yapacağı gibi cevabını alır. Bu bir "dönüştür"! Bu bir "kalkıştır"!
Yıllardır karşısında "ezik büzük" durduklarımız artık şunu çok iyi bilmelidirler, Türkiye, Ortadoğu ve Orta Asya coğrafyasının "en" ülkesidir ve Türkiye olmadan bu coğrafyada asla birşey yapılamaz. Daha fazla uzatmayacağım. Umarım içeride ve dışarıda herkes gereken mesajı alır.

Kim bu Olivier Pascal?
Konu "diplomasiden açıldı" bizim çok önemli bir pazarımızı ilgilendiren detaylarla devam edelim. Avrupa Birliği'nden açıklama geliyor; Telekomünikasyon pazarında şunları yapacaksınız! Peki neler? Söyleyenin ağzından devam edelim. Bakın neler diyor Avrupa Birliği Komisyonu Bilgi Toplumu Genel Müdürlüğü Türkiye Masası Şefi Olivier Pascal, son bir yıl içinde katıldığı toplantılarda? Alternatif operatörler ve servis sağlayıcılar yüzde 2 ila 4 arasında pay sahibi. Bu Türkiye'nin yurtdışı imajı açısından çok olumsuz.
 
Pazarı almak istiyorlar
* Telekom sektörüne özel düzenlemelerde Avrupa Birliği Telekom düzenleyicisi çerçevesiyle uyumsuz bir kanununuz var.
* Evrensel Hizmet Yükümlülükleri'ne açıklık getirmediniz, 2002/22 Avrupa Birliği direktifleri doğrultusunda bunu yapmanız gerekli. (Bizim ülkenin her yerine hizmet götüremediğimizi iddia ediyor ve Avrupa Birliği kaynaklı operatörlere pazarı peşkeş çekmeniz gerekli demek istiyor. "Türkiye'de insan hakları yok bırakın biz yapalım" ile aynı mantık)
* Türkiye'de sabit hatlar sınırlı, mobil iletişim desteklenmeli. (Burası da çok ilginç nedense GSM şebekelerine özel bir destek var)
* Avrupa Birliği'nde büyük bir iç pazar oluşturulmalı. Hatta uluslar ötesi bir pazar olgusu desteklenmeli (haklısınız, "Biz ulusal olan her şeyden vazgeçelim zaten mevzuatınızı da Avrupa Birliği'nin istediği gibi yapın" diyorsunuz, pazarı Avrupa Birliği firmalarına rızamızla açalım. Peki aynı şeyleri neden France Telekom'dan, Fransa pazarından istemiyorsunuz?)
Kendi sermayeleri için

Değerli dostlar, 
istenenler sadece bu kadar değil. Avrupa Birliği'nin telekom sektöründen sorumlu komisyon üyesi Viviane Reding daha da ileri gidiyor ve Avrupa Birliği içinde acilen merkezi bir regülatör kurulmasını istiyor. Bunun anlamı da çok açık; Türkiye'deki Telekomünikasyon Kurumu gibi aktörler devreden çıkarılacak ve bizim pazarımız hakkında tam üyesi olmadığımız Avrupa Birliği karar verecek. Aynen Gümrük Birliği'nde Türkiye'nin düşürüldüğü tuzağın farklı bir denemesi!
Sonuçlar:
1- Rekabete, kalitenin artmasına, hizmetlerin çeşitlenmesine, fiyatın düşmesine sonuna kadar varım. Türkiye'de yerel otoriteler her türlü sorgulamayı yapıp pazarı iyiye doğru itmek konusunda her türlü düzenlemeyi yapabilir ama Avrupa Birliği'nin takındığı tutum bana göre oldukça şüpheli ve doğrudan Türk pazarını kendi sermayesine peşkeş çekmeye yönelik.
2- Avrupa Birliği'nin, önümüzdeki günlerde Türkiye'ye aynen gümrük birliğinde olduğu gibi, kendi firmalarına avantajlar yaratmak doğrultusunda bazı şeyleri bizlere yutturmaya çalışacağını düşünüyorum ve bu konuda herkesi uyanık olmaya davet ediyorum.
3- Avrupa Birliği ile "Bilgi Toplumu ve Medya" başlığı masaya gelmiş durumda. Çok ama çok dikkatli olmalıyız. Alabileceğimiz yüksek ücretlerden mahrum kalmış bir şekilde Avrupa Birliği kendi şirketlerini pazarımıza itmenin yollarını arayacak. Aynı oyuna boru hatlarında geldik, defalarca yazdım sizlerle paylaştım! Burada da gelmeyelim!

Atatürk’ün ABD’lilere hitap ettiği bir görüntüsü

İşte Ata'nın ABD'ye hitabıÇankaya Köşkü, şimdi de Atatürk’ün ABD’lilere hitap ettiği bir görüntüsünü yayınladı. Şimdiye kadar ender yayınlanan 2 dakika 19 saniyelik görsel doküman, Atatürk’ün, ABD’in ilk Türkiye Büyükelçisi Joseph C. Grew’i kabulünü içeriyor. Atatürk, ABD Büyükelçisi’nin de yanında hazır bulunduğu görüntüde, ABD halkına hitap ediyor. Atatürk, 1925 yılında çekilen bu görüntüsünde, ABD’lilere "Muhterem Amerikalılar" diye hitap ediyor ve "Amerika milletinin Türk milletiyle beraber olduğundan şüphem yoktur" diyor.

PENGUEN KAPAK



BURADA YER ALAN YATIRIM BİLGİ, YORUM VE TAVSİYELERİ YATIRIM DANIŞMANLIĞI KAPSAMINDA DEĞİLDİR. YATIRIM DANIŞMANLIĞI HİZMETİ; ARACI KURUMLAR, PORTFÖY YÖNETİM ŞİRKETLERİ, MEVDUAT KABUL ETMEYEN BANKALAR İLE MÜŞTERİ ARASINDA İMZALANACAK YATIRIM DANIŞMANLIĞI SÖZLEŞMESİ ÇERÇEVESİNDE SUNULMAKTADIR. BURADA YER ALAN YORUM VE TAVSİYELER, YORUM VE TAVSİYEDE BULUNANLARIN KİŞİSEL GÖRÜŞLERİNE DAYANMAKTADIR. BU GÖRÜŞLER MALİ DURUMUNUZ İLE RİSK VE GETİRİ TERCİHLERİNİZE UYGUN OLMAYABİLİR. BU NEDENLE, SADECE BURADA YER ALAN BİLGİLERE DAYANILARAK YATIRIM KARARI VERİLMESİ BEKLENTİLERİNİZE UYGUN SONUÇLAR DOĞURMAYABİLİR. *************
Free META Tag Analyzer Free Hit Counters
Sitemap Generator Link Değişimi *Valid HTML 4.01 Transitional