|
2 Ağustos 2008 Cumartesi
Mahkemenin kararı; Türkiye 'kaos sınırından' yeni bir düzeneyigit bulut yorum analiz-ekonomi yorumları analiZler
*
HALİL RENCBER/TEKNİKANALİZ
42.500 önemli olacakGüngör Uras-Bahane kalmadı, “İşte meydan... Göster kendini ey pehlivan!”
Play VideoFleeing flames in tourist Turkey
Mahkemenin kararı; Türkiye 'kaos sınırından' yeni bir düzene- Yiğit Bulut
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan da kararı merkez olma yolunda bir gerekçe olarak yorumlar ve tamamen boş olan orta kulvara kayarsa Türkiye kazanır. Avrupa basınında okuduğum en abes yorum; "Türkiye, din ile mahkeme kapısında hesaplaşmaktan son anda vazgeçti." Bu manşeti "hangi cahil-kötü niyetli" editör zorladı bilmiyorum ama bu cümleyi yazan Türkiye'yi hiç ama hiç tanımıyor. Böyle bir cümleyi sizin sorgulamanıza bırakıyorum ve mahkeme kararı sonrasına geçmek istiyorum. Kararın tek bir anlamı var; kaos sınırından yeni bir düzene. Nasıl bir düzen Peki hangi düzen? Nasıl bir düzen? Amerika'nın istediği gibi ılımlı bir din devletinin merkez olacağı yeni bir düzen mi? Bu soruları son cümleye bırakıp, kavramları sorgulayalım. Sevgili dostlar, "kaos" deyince ilk akla gelen; her şeyin birbirine girdiği, doğrusal olmayan sonucun felaket olduğu süreç. Bu konuda önemli çalışmalar yapan İlya Prigogine ve arkadaşları "geri dönüşsüz zaman" ve "doğrusal olmayandan çıkan düzen" gibi kavramlar ile bu çıkarımı yıktılar. Kaotik yapılar bir süre sonra yeni biz düzene sebep olabilirler. Bunun anlamı; determinizmin sonu ve düzenin kaos dinamiğinden çıkması. Veya daha değişik bir ifadeyle; kaosun aslından düzenin oluşması. Peki bütün bunların Türkiye'de yaşananlar ile alakası ne? Abdullah Gül'ün Cumhurbaşkanı olmasıyla başlayan, içerideki tepkilerle gelişen ve son olarak kapatma davası ile ortaya çıkanı ve birçok yazar, siyasetçi tarafından "kaos" olarak tanımlanan bu süreci yeni bir bakış açısıyla ele almak ve "Nereye" diyenlere bir nebze katkıda bulunarak konuyu açmak istiyorum. Dönüşüm kesin ve net Evet, yerleşik olanı esas alırsak, doğrusal düşünürsek; varolan yapıya ters bir gelişme olması, bütün sistemi toptan kaosa sürükleyebilir. Sürükleyebilir ama diğer taraftan bu sürüklenme kendi içinde belli bir düzene doğru akacağı için ortaya yeni bir denklem çıkacaktır. Bazı yazarlar buna "İkinci Cumhuriyet" veya "Dönüştürülmüş Cumhuriyet" diyorlar. Ben, kendime dahi itiraf etmekte zorlanacağım bu gerçeği bilimsel bir hamura dolayarak sunmayı tercih ettim. Uzun lafın kısası; ne kadar bilimsel terime boğarak gerçekten kaçsak bile dönüşüm kesin ve net! Peki bu değişime tepki gelmeyecek mi? Bu tepki kaos katsayısını artıracak mı? Yaşanan süre veya teşhis edildiği gibi kaos, ikinci, üçüncü cumhuriyet değil, ortaya çıkan yerleşik olanın kayma yoluna girmesi ve başka bir gerçek kesitine, yeni bir düzene doğru akması. Değişime karşı tepki Peki varolan sistemlerde doğrusal olanı koruma eğilimi, yani statik dinamikler, değişime karşı koymazlar mı? Daha açıkçası; bu kayışa içeriden tepki gelmeyecek mi? Koyarlar, tepki geliyor daha da gelecek. Sistemin bileşenleri varolan kesişme noktalarının kaymasına her zaman tepki verirler. Bu dönem kozmosun bozulması ve ilk etapta "kaos eşiğine doğru kayılması", "kaosun tam olarak yaşanması" ve sonrasında "yeni bir düzenin" ortaya çıkması ile devam eder. Sonuçta vücuda gelen yapı ya "başlangıç durumuna hassas bağlılık içinde bir türevdir" ya da "kesin bir değişim sonucu yeni bir düzendir." Sonuç: Gül'ün Cumhurbaşkanı olması ile güçlenen, aslında AK Parti iktidarı ile başlayan süreç, ezilmişlerin intikamı veya halkın iradesi gibi basit kavramlar ile açıklanamaz. Karar doğru yorumlanmalı Bana göre, sadece "İkinci Cumhuriyet" demek de yeterli değildir. Ortada bilinmesi gereken bir süreç vardır ve bu sadece kaos veya çöküş de değildir. Yaşananlar, doğrusal olmayan dinamikler ile sorgulanmalı ve sonucun başlangıç durumuna bağlılığın kaybedildiği anda yeni bir düzene kayış ile ortaya çıkacağı bilinmelidir. Son söz: Yaşananlara sadece "iktidar olmak", "Cumhurbaşkanı seçimi", "kapatma davası" gibi kalıplarla bakmak doğru değil. Yaşanan "yeni düzenin, kaostan doğma eğilimi. Ne demişler, düzen kaostan gelir! Not: Başbakan Recep Tayyip Erdoğan kararı merkez olma yolunda bir gerekçe olarak yorumlar ve tamamen boş olan orta kulvara kayarsa Türkiye kazanır.
Mahkemenin kararı; Türkiye 'kaos sınırından' yeni bir düzene- Yiğit Bulut
Yaşananlar yeni düzenin, kaostan doğma eğilimidir. Çünkü düzen kaostan gelir.
Atatürk’ün ABD’lilere hitap ettiği bir görüntüsü
|
PENGUEN KAPAK
BURADA YER ALAN YATIRIM BİLGİ, YORUM VE TAVSİYELERİ YATIRIM DANIŞMANLIĞI KAPSAMINDA DEĞİLDİR. YATIRIM DANIŞMANLIĞI HİZMETİ; ARACI KURUMLAR, PORTFÖY YÖNETİM ŞİRKETLERİ, MEVDUAT KABUL ETMEYEN BANKALAR İLE MÜŞTERİ ARASINDA İMZALANACAK YATIRIM DANIŞMANLIĞI SÖZLEŞMESİ ÇERÇEVESİNDE SUNULMAKTADIR. BURADA YER ALAN YORUM VE TAVSİYELER, YORUM VE TAVSİYEDE BULUNANLARIN KİŞİSEL GÖRÜŞLERİNE DAYANMAKTADIR. BU GÖRÜŞLER MALİ DURUMUNUZ İLE RİSK VE GETİRİ TERCİHLERİNİZE UYGUN OLMAYABİLİR. BU NEDENLE, SADECE BURADA YER ALAN BİLGİLERE DAYANILARAK YATIRIM KARARI VERİLMESİ BEKLENTİLERİNİZE UYGUN SONUÇLAR DOĞURMAYABİLİR.
*************
Online Hizmetler
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|