04.06.2008 | Yiğit Bulut | Yorum
TÜİK'in tüketici enflasyonu yüzde 70 olasılıkla iki haneye ulaşmayacak. Çekirdek enflasyon verilerindeki gerileme, Merkez Bankası'na 25 baz puanlık artışa ikna edebilir.
Bu satırları kaleme aldığımız zaman diliminde henüz Türkiye İstatistik Kurumu'nun (TÜİK) fiyat endeksleri açıklanmamış olduğundan, siz bu satırları okurken açıklanmış olan veriler için, mahcup kalma riski yüksek yorumlarda bulunacağız. 1 Haziran pazar günü açıklanan İstanbul Ticaret Odası'nın (İTO) enflasyon verileri, esasen akşam açıklanacak olan enflasyon verileri için kimi ipuçları vermekte. İstanbul'un tüketici enflasyonunu ölçmekte olan İstanbul Ücretliler Geçinme Endeksi mayıs ayında yüzde 0,63 artmış.
Giyim eşyası ürünlerinde yine yüzde 2'yi aşan yüksek bir fiyat artışı gözüküyor. Buna karşılık, mayıs ayında İstanbul'da gıda fiyatları yüzde 0,08 oranında da olsa bir gerileme göstermiş. Eğer, gıda fiyatlarındaki sınırlı ölçüdeki yumuşama Türkiye genelinde gerçekleşmiş ise, TÜİK'in mayıs ayı tüketici enflasyonu sürpriz yapabilir.
Tek hane moral getirir
2004-2007 dönemindeki 4 yılın İTO ve TÜİK tüketici enflasyon değerlerinin korelasyonu hesaplandığında, TÜİK'in mayıs ayı TÜFE artış oranının yüzde 0,60 ile 0,80 arası çıkması gerekiyor. Yüzde 70 olasılıkla ise yüzde 0,65 çıkma ihtimali olan bir TÜFE artış oranı söz konusu. Bu durumda, aylık enflasyon yüzde 0,80'i aşmaz ise, o zaman yıllık enflasyon küçük bir farkla da olsa 2 haneli olmayacak. Piyasa aktörlerinin aylık TÜFE artış oranı beklentilerinin ortalaması ise yüzde 1'i geçiyor. Bununla birlikte Merkez Bankası'nın yıllık bazda TÜFE'nin 2 haneli olup olmayacağına bakmaktan çok, çekirdek enflasyon verilerinin gelişimine bakacağı aşikar.
Nitekim, çekirdek enflasyon verilerindeki yükseliş, geçtiğimiz ay Merkez Bankası'na Para Politikası Kurulu'nda (PPK) 50 baz puanlık bir artışa yönlendirdi. Bu nedenle, mayıs ayı çekirdek enflasyon performansı da, haziran ayındaki PPK toplantısı için önemli bir ipucu teşkil edecek. Bu arada, nisan ayından itibaren TÜİK özel kapsamlı TÜFE'ler içerisine eklemiş olduğu I kodlu çekirdek enflasyon, enerji, gıda ve alkolsüz içecekler, alkollü içkiler ile tütün ürünleri ve altın hariç enflasyonu ölçüyor ve nisan ayındaki ilk kez açıklanan bu çekirdek enflasyon tanımı yüzde 5,38'lik bir yıllık artışa işaret etti. Aşağıdaki tabloda yer alan H kodlu çekirdek enflasyon TCMB üst yönetimi tarafından yakından takip ediliyor ve Merkez Bankası başkan ve başkan yardımcıları tarafından gerçekleştirilen son sunumlarda, H kodlu çekirdek enflasyon oranındaki hızlı yükselişin politika faizinin yükselmesinde etkili olduğu ifade edilmekte. Bu durumda, mayıs ayı H kodlu çekirdek enflasyon oranı yüzde 8,61'e gerileme gösterir ise, PPK toplantısından 25 baz puanlık daha yumuşak bir faiz artışı kararı çıkabilir.
Hazine'ye destek gerekiyor
Bu noktada, temmuz ve ağustos aylarında yüklü ödemesi olan Hazine'nin üst yönetimine, başarılı borç yönetimi uygulamaları nedeniyle ödül gelmiş olması, Hazine bürokratları açısından bu yaz döneminden de başarılı çıkılması halinde, söz konusu ödülü bir sonraki yıl ‘şeref kürsüsü'ne taşıyabilir. Şu anda, Hazine'ye temmuz ve ağustos aylarındaki 40 milyar YTL civarındaki yüklü geri ödemeler için en büyük yardımı yine hükümet ve parti yapabilir. Eğer, Uluslararası Para Fonu (IMF) ile yola devam edilmeyecek ise, hükümetin ve ekonomi yönetiminin, son derece detaylandırılmış, hatta takvimlendirilmiş bir yeni reform sürecini, kamu maliyesi alanında disiplininin devamını sağlayacak, enflasyonla mücadeleye katkı sağlayacak önlemlere ilişkin bir paketi iç ve dış ekonomi çevreleriyle paylaşması yararlı olacaktır.