03.06.2008/ Yiğit Bulut /Teknik Analiz
Dün Türkçe Olimpiyatlarını izledim. Dışarıdan bakınca organizasyonu yapan guruba karşı baştan pozisyon taşıyanlar ve dürüstçe söyleyeyim, ekran karşısına geçerken ben dahil, ön yargıyla izlemeye oturduk. Program ilerledikçe özellikle çok uzak diyarlardan Türkçe konuşan çocuklar sahne aldıkça, organizasyon hakkında fikrim değişti. Güzel düşünülmüş ve Türkçe adına iyi tasarlanmış bir yarışmaydı.
Yalnız organizasyonun tam sonunda çok büyük bir yanlışı oldu. Türkçe adına yapılan bir yarışmada, Türk dünyasından bahsedilirken, ödül vermek için sahneye "İngiliz Mehmet'in" çağrılması yani Mehmet Şimşek'in çağrılması büyük bir hataydı. Onun sahneye çağrılma anına kadar helal olsun dediğim organizasyon bir anda tam anlamıyla başıma çöktü!
Bu gruba seslenmek istiyorum. Keşke Türk dünyası adına olduğunu iddia ettiğiniz bu organizasyonda İngiliz Mehmet'i ödül vermek üzere programa dahil etmeseydiniz, yazık ettiniz güzelim çabalarınıza!
Yabancılar mükemmel mi?
Özellikle yabancı hayranları tarafından piyasada yapılan yorumlarda şu tip çıkarımlara rastlıyorum. Türk bankalarının yabancılar tarafından satın alınmasına karşı çıkmak doğru değil, bu devirler ile bankacılık sistemimiz daha sağlam bir hale geliyor. Hemen soralım, doğru mu?
Konu hakkında hiç yorum yapmadan sizlere 1995 yılında İngiltere'de ortaya dökülen Barings Bank olayından bahsetmek ve "yabancıların sistemi mükemmel" algılaması içinde olanlara orada neler yaşandığını özellikle sistem açısından hatırlatmak istiyorum. Barings Bank neden iflas etti?
Cevap çok basit. 27 yaşındaki bir dealer'ın türev piyasalarında yaptığı işlemler 1.33 milyar doların üzerinde bir zarar yol açtı. Evet, yanlış duymadınız. Genç bir dealer koskoca bankayı aldığı 7.7 milyar dolarlık toplam pozisyon sonucu 1.33 milyar dolar üzerinde zarara soktu.
Her sistemde eksik vardır
Bu noktada aklınıza şu soru gelebilir. Bir kişi bu işlemleri yaparken bankanın kurumsal yapısı neden dur diyemedi? Yabancı bankalar mükemmeldir diyenler için cevap biraz sarsıcı. Dealer'ın fark edilmeden işlem yapabilmesinin arkasında tek bir gerçek yatıyordu, aynı kişinin hem alım-satım departmanından hem de yaptığı işlemlerin muhasebeleştirildiği kayıt-muhasebe bölümünden sorumlu olması. Daha açık ifadesiyle, kendi işlemlerinin kayıtlarını kendisinin tutması ve kendine raporlaması.
Değerli dostlar, yukarıdaki örneği sizlere içinde insan olan bütün sistemler ne kadar kurumsallaşırsa kurumsallaşsın mutlaka eksik bir nokta bırakır tezini hatırlatmak ve bu bağlamda bizim bankalarımızı yabancıların alması sistem açısından kesinlikle iyidir çıkarımının koşulsuz doğru olamayacağını göstermek için aktardım. Bu noktada adı geçen bankayı tanımayan sektör dışından okuyucularımız için de küçük bir not düşelim. Barings Bank, içinde Kraliçe'nin de maddi varlıklarının belli bir bölümünü barındıran bir yapıydı.
Bizim bankacılar üstün
Sonuç: Geride bıraktığımız kriz döneminde özellikle bazı banka patronlarının kendi üst düzey personeli ile işbirliği yaparak bankalarının içini boşaltması gibi olaylar, sistemin geneline ilişkin bozukluklara işaret etse bile, genel algılamayı bizim olan kötüdür noktasına asla ve asla itmemeli. Türkiye'de hâlâ yerli sermaye elinde olup mükemmel denebilecek bankalar, tek kelimeyle (ister yabancılarda ister yerlilerde çalışsın) dâhi denebilecek bankacılarımız var. Bu yüzden lütfen girişte belirttiğim gibi çıkarımlara itibar etmeyelim ve ister maddi, ister insan kaynağı anlamında, varlıklarımızın değerini bilelim.
Son söz: Yabancı bankalar Türk bankalarını satın aldıklarında özellikle birleşmelerde dışarıdan gelen personelin Türk personel ile birlikte bulunduğu toplantılara şahit oldum. Tablo çok açıktı, Türk bankacılar dışarıdan gelenlere göre kat be kat üstündü. Şimdi bizim insan kaynaklarımız yabancu bankaların patronlarının elinde oyuncak oluyor!
Canlı Borsa,Döviz,PariteImkb endeksi haftanın son işlem günü %2,26 yükselerek 39.969 seviyesinden kapanırken, işlem hacmi 1,681 Mn YTL oldu.883 puanlık yükseliş olurken gün içerisinde en düşük 39334 en yüksek 40.326 seviyeleri görüldü. Özellıkle Bankacılık Sektöründe görülen hızlı alımlar, haftalık bazda en yüksek fiyat ve işlem hacmi seviyelerinin görülmesine sebep oldular. ABD de açıklanan kişisel harcamalar verisi beklentiler doğrultusunda gelirken,kişisel gelirler verisinin beklentilerin bir miktar üzerinde gelmesi, yurtdışı borsalarında iyimser bir havada devam etmesini sağladı,yurtiçinde açıklanan Nisan Ayı Dış Ticaret Açığı %40,8 artarak 649 Mlr Dolar oldu bu rakam beklentilerin üzerinde gelmiştir. 02 Haziran haftasında IMKB de Anayasa Mahkemesinde görülmekte olan Türban Davası ile ilgili gelişmeler,buna bağlı olarak AKP nin kapatılma davası ile ilgili gelişmeler yakından takip edilecektir.Yutrdışı ekonomik datalar,yurtiçinde Salı günü açıklanacak olan Mayıs ayı Enflasyon verileri piyasalar tarafından izlenecektir.Cuma günü konsolide olmayan 3 aylık mali tabloların borsaya son gönderme tarihi olduğundan hisse bazlı hareketler görülecektir. destekler 39,400-38,700 iken dirençler ise 40,300 ve 40,900 seviyeleridir.
İMKB 100 Endeksi cuma gününü 883 puanlık yükseliş ile (%2,26) 39,969 seviyesinden kapattı
İMKB 100 Endeksi cuma gününü 883 puanlık yükseliş ile (%2,26) 39,969 seviyesinden kapattı.1,681 milyon YTL işlem hacminin gerçekleştiği piyasada ilk on aracı kurum bazında 52,5 milyon YTL lik pra girişi dikkat çekici idi.Alternatif piyasalarda Dolar/YTL kotasyonu 1,220 gösterge faiz %19,96 seviyelerinden işlem gördü.Avrupa borsalarında yükseliş eğilimi izlenirken ABD borsası Dow Jones 8 puanlık kayıp ile (%-0,06) 12,638 seviyesinden kapattı.Bugüne ilişkin İMKB nin görünümünde ise direnç seviyelerinin üzerinde kalmayı başarabilir ise yükseliş eğilimini devam ettirebilir.
40,200 Direnç seviyesinin üzerinde kalmakta zorlanan endekste bu seviyenin gecilmesi gerekmekte,Yukarı yönlü hareketin devam etmesi durumunda 41,500 direnç seviyesi bulunurken geri çekilmelerde 38,800 önemli destek konumunda olmaya devam etmekte.
*
Uzundur siyasi riskin ağırlığı altında ezilen İstanbul borsası Cuma günü bir geri dönüş denemesi yaptı
Uzundur siyasi riskin ağırlığı altında ezilen İstanbul borsası Cuma günü bir geri dönüş denemesi yaptı. Sabah açılışta çok hafif artıyla 39.500’lerde başlayan borsa önce alışılageldik satışlarla karşılaştı, 39.300’lere kadar gevşedi, bu satışta Garan’ın gerilemesi etkiliydi. Ancak açılıştan itibaren akbnk ve isctr güçlü göründüler. Büyük banka hisselerinde açık gitmiş bazı oyuncuların kar realize etmek istemeleri yükselişin başlıca sebebi olarak göründü. İkinci seans ortalarında 40.326 ile günün en yükseği görüldü ve kapanış 39.969 puandan %2.3 artıyla gerçekleşti. Banka endeksi %3.4 yükselirken, banka-dışı 30-hisseleri %1.1 prim yaptı, bu grupta hakkında rekabeti ihlal soruşturması başlatılan eregl %3.1 düşerek dikkat çekerken, ttkom %4.6 ve thyao %5.6 yükseliş kapandı. 1.7 milyar hacim oluştu. 0.7 milyar lira hacmin döndüğü haziran vadeli endeks kontratı %2.3 artıda bitirdi. Savcı AKP kapatma davasına ilişkin olarak ek iddianame vermedi, esas hakkındaki mütalasını verdi. Savcının ek iddianame verme tehdidi piyasa üzerinde baskı oluşturan faktörlerden biriydi. Döviz piyasasında Lira kar satışlarına uğradı, sabah 1.21 altında açan dolar kuru kapanışa doğru 1.22’ye kaadr yükseldi. 1.22 lira/dolar için kritik eşik.
İstanbul borsasının Mayıs’ın son iki haftasını tamamen açığa satanların (short’çuların) kontrolü altına geçirdi. Yurtdışından bağımsız olarak sürekli düşüş eğilimi göstermiş olan piyasada baskın dinamik siyasi risk. Bizim aylardır öne çıkardığımız siyasi risk konusu son günlerde piyasanın kafasına dank etmiş görünüyor. Yabancı büyük finans kurumlarından sık sık siyasi analiz raporları gelmeye başladı. Cuma günü kafasını yukarı çeviren borsa önümüzde hafta sonuçlanacak türban kararına odaklanmaya başladı. Yılbaşından beri global ortalamalardan %30 daha düşük performans göstermiş durumdaki İstanbul borsası aşırı satım bölgesinde. Artık düşüşe oynamanın ciddi bir ganyanı olduğunu düşünmüyoruz, ancak yukarı yönde sürpriz potansiyeller mevcut. Anayasa Mahkemesi türban kararını bu hafta çaıklayacak, kararın ne olacağının önemi yok. Parti kapatma davası için referans niteliği taşıyan bu karardan sonra negatif beklentinin geride kalması prensibine paralel olarak açık kapama (short cover) talebinin piyasayı domine etmesini beklemek gerekir.
*
| İMKB'deki Yabancı Payı (%) | |||||||
 | |||||||
|
