Yiğit Bulut02.06.2008 | Yiğit Bulut |
Başlığa sığmayan cümleyi bitireyim. Halkın dediği esas ise, Avrupa Birliği (AB) konusunda var mısınız referanduma! Veya konuya başka bir açıdan bakayım ve Başbakan Erdoğan'ın bakış açısını referans alarak sorgulamayı deneyeyim. Başbakan Erdoğan diyor ki, halkın işaret ettiği esastır. Halkın dediği kesindir. Halkın söylediği değiştirilemez olandır. Bütün söylediklerine katılıyorum.Yalnız hatırlayamadığım veya yanlış hatırladığım bir şey var. Ben oy kullanmaya gittiğimde seçenekler arasında son yıllarda Türk kamuoyuna akıl veren "Barosso, Oli Rehn, milli damat langa" diye birileri yoktu! Yani bu ülkede kimse son yıldır siyasetçisinden, yargısına, seçilmişinden, atanmışına herkese "posta" koyan yukarıdaki tiplere veya Avrupa Birliği'ne oy vermedi.Bize nasıl karışıyorlarBenim bildiğim kadarıyla bu adamlar Türkiye'de herhangi bir Anayasal kurumun da yetkilerini devralmadılar! Peki madem Başbakan esas olan halkın iradesidir diyor, milli damat langa dahil, bu kadar adam bize nasıl karışıyor! Değerli dostlar, şakayla karışık benzetme bir yana, son 2 günde yaşananlar, şahit olduklarımız, bir Türk vatandaşı olarak beni çok üzdü, yaraladı. Avrupa'nın bir "memuru" geliyor, iktidarından, muhalefetine önüne gelene meydan okuyor, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde milletvekillerine sömürge valisi edasıyla hitap ediyor ve ülkede kimsenin gıkı çıkmıyor! Burası nedir ben anlayamadım. Veya yanlış mı hatırlıyorum. Biz Sevr anlaşmasını yırtıp atmadık mı! Biz bağımsız bir Cumhuriyet olma hakkını kazanmadık mı!Referandum yapılsınSevgili dostlar, bu Avrupa Birliği yalanı da, bu yolda Türk halkına anlatılanlar da canıma tak etti. Olmayan bir üyelik sürecinde bir ülkenin gururu bu kadar kırılabilir, olmayan bir yolda insanlardan ancak bu kadar taviz alınabilir, olmayan bir yolda insanların umutları ancak bu kadar sömürülebilir. Ayrıca Gümrük Birliği adı altında yapılan maddi sömürü de işin ayrı bir boyutu. Peki ne yapabiliriz? Somut olarak bir teklifim var. Başbakan ne diyor. Halkın dediği esastır, kimse üstünde olamaz, gerekirse her konuda referanduma gideriz! Çok güzel, o zaman gelin bu Avrupa yalanı konusunda da bir referandum yapalım ve artık bu sanal yapıyı bizi sömüremeyecek şekilde bitirelim. Bakın net olarak iddia ediyorum. Türk halkının, bırakın yüzde 51'ini, yüzde 41'i bu oylamada evet desin, ben bir daha hiçbir basın kuruluşunda yer almayacağım, özür dileyip kenara çekileceğim! Mümkün değil. Halk gerçeği görüyor, bugün yüzde 20'lerden az bir evet devam edelim oranı var ve buna rağmen bazı elitler ile bu süreci kendi siyasi amaçlarını saklamak için kullananlar, Avrupa'nın içimizdeki temsilcileri ile birlikte bu süreci savunuyorlar!Kamuoyu oluşturulmalıSonuç: Sizden ricam, referandum yapılması için kamuoyu oluşturmaya yardım edin. Bu ülkeyi bu yalandan, bu sömürüden, bu onursuz gidişten kurtarmamız lazım! Lütfen yardım edin. Hepimizin geleceği ve bu ülkenin Bağımsız Türkiye Cumhuriyeti olarak kalması için yardım edin.Son söz: Bugün Avrupa Birliği başlığı altında pazarlanan yapı, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin temeline asit dökmenin renkli etiketlerle süslenmiş halinden başka bir şey değil. Ben bir vatandaş olarak buna sonuna kadar karşı çıkmak zorundayım, bunu yapmak bu ülkeyi canı pahasına kurup, bize bırakanlara borcum. Borcumuz.Not: Yapalım bir Avrupa Birliği referandumu, konu kapansın. Benim gibi düşünenler haksızsak özür dileyelim, biz haklıysak en azından bu sömürge gibi davranılma bir son bulsun. Halkın dediği olsun!
Halil REÇBER teknikanalizim-------------------------------------
40 bin 250 – 40 bin 300 direnç seviyesi önemli.Mehmet ÇOBAN / bigpara.com
Borsa son iki günlük hareketiyle beklenmedik bir şekilde 42 bin 954 puan seviyesinden başlattığı düşüş trend çizgisinin üzerine çıktı. Bu teknik açıdan olumlu bir görüntü. Ancak endeksin daha önceki tepki yükselişlerinde olduğu gibi 40 bin 300 seviyelerinde satışlarla karşılaşması bu seviyenin kuvvetli direnç noktası olduğunu gösteriyor. Bunun yanında bugünkü denemeyle birlikte üçüncü kez bu direnç noktasının aşılamaması bu seviyeye özellikle dikkat edilmesi gerektiğini gösteriyor. Zira bu nokta şu an için endekste belirleyici unsur konumunda. Bu seviyenin hacimli bir şekilde kırılması endeksin 40 bin 500 – 40 bin 900 seviyeleri direnç noktaları olmak üzere 41 binlerin görülmesini sağlayabilir. Ancak bugün olduğu gibi 40 bin 300 seviyesinin birkaç deneme sonrasında da kırılamaması endekste güç kaybını beraberinde getirecektir. Bu da tekrar 39 bin 500 – 39 bin 50 destek seviyelerinin görülmesine neden olabilir. Bu sebeple olası yukarı hareketlerde 40 bin 250 – 40 bin 300 direnç seviyesinin hacimli bir şekilde kırılıp kırılmadığı takip edilmeli.
Bol kazançlar…
