12 Haziran 2008 Perşembe

Ne oldu; rahat sömüremediniz mi?yigit bulut -finansanaliz/yorum

Mudoda Outlet FırsatlarıÇok Özel Fiyatlara Alışveriş Şansı Güvenli Ve Online Alışveriş

İmkb Al - Sat Tabloları

.vatan
Ekonomi gazetesi Financial Times, Türkiye’nin başta siyasi ve ekonomik gelişmeleri olmak üzere çeşitli yönleri ile değerlendirildiği “Türkiye 2008” ekini yayınlamış ve şöyle buyurmuş;

“...Avrupa Birliği üyeliğine hazırlanan Türkiye, dünyayı şekillendiren fikirler ve rüzgarlardan şaşılacak kadar uzak ve yalnız... Bu yalnızlıkta, bizzat kendisi tarafından yaratılan demokratik kurumları modernleştirmeyi başaramayan, hatta onlara kuşkuyla yaklaşmaya başlayan Kemalist ideolojinin önemli bir rolü var...”

Sevsinler seni Financial Times... Ben senin, daha doğrusu bunu yazan “editörünün” aklından geçeni istersen bir de kendi bildiğim gibi yazayım. Cümlenin doğrusu şöyle; bizler yani “emperyalist dünya düzeni”, Türkiye’yi çoktan yutardı ama Kemalist ideoloji, ortaya çıktığı ilk günden itibaren bu gidişe dur dedi. Kemalist ideoloji, Türkiye’yi hala tam olarak ele geçirmemize engel oluyor ve istediklerimizi, her istediğimiz konuma getirmemize rağmen, “Kemalist ideolojinin hakim olduğu Kurumlar, planlarımızı bozmaya devam ediyor...”

Bu noktada Financial Times editörüne soralım; nasıl oldu mu? Gerçek düşüncelerin ortaya döküldü mü!

Sevgili dostlar, bu noktada aklıma başka bir sahne geldi. Kurtlar Vadisi Irak filminde Amerikalı albay ile kahramanımız arasında geçen ve aynen Financial Times ukalalığına benzer detaylar içeren konuşma geldi... İlk etapta seyretmeyenler veya unutanlar açısından bir sahneyi tarif etmemde yarar var: Kahramanımız Amerikalı görevli ile tartışıyor ve bu sırada Amerikalı’nın ağzından şu tip bir cümle çıkıyor: “...Donunuzun lastiğine kadar biz vermiyor muyuz? Neden üretemiyorsunuz? Habire bizden para istiyorsunuz? Birbirinizi soyuyorsunuz? Ne zaman para istediyseniz gönderdik? Artık size bakmaktan sıkıldık...”

İfade çok açık ve Türk halkına doğrudan mesaj veriyor: “... Sizler üretemeyen asalak bir toplumsunuz, biz para veririz, siz harcarsınız üstelik bu parayı da paylaşamaz birbirinizi soyarsınız...”

Tespitler örtüşüyor... Kemalist ideolojiniz var ama “asalaksınız” !

Peki “bize asalak” diyenler ekonomik olarak bugüne kadar bize ne kadar “katkı sağladılar”, bizden ne aldılar, iddia ettikleri gibi her şeyimizi onlar mı verdi?

Sevgili dostlar, “Dünya kapitalist sistemini yönetenler”; Türkiye’ye, bugüne kadar hiçbir dönemde, aldıklarından fazlasını, “hatta aldıklarının onda birini” bile vermediler...

İnanmıyorsanız, elimizde sağlıklı veri seti olan “1980-2006” arası döneme bakalım;

- Türkiye 1980-2006 sonu arasında 450 milyar dolardan fazla faiz ödedi...

450 milyar faiz ödediğimiz dönemde, sadece 80-100 milyar dolar arası değişen bir yatırım yaparken, 250 milyar dolara yakın da bir personel giderimiz oldu. Bu noktada ortaya çıkan çarpıcı veri personel giderimiz ile yatırım yaptığımız tutarın toplamı ödediğimiz faiz kadar olamadı...

Yatırım harcamalarımız son 26 yılda 2.5-3 kat arasında bir artış gösterirken, iç borç faiz ödemelerimiz “75’ten”, dış borç faiz ödemelerimiz ise “19 kattan” fazla arttı...

İç ve dış borçlara ödediğimiz faizdeki artış oranı, ilk başladığı noktaya göre ortalama 50 kattan fazla bir artış gösterdi...

“Batırılan bankaların” (filmde “Birbirinizi soyuyorsunuz o yüzden kalkınamıyorsunuz” dediği kısım) maliyeti 1980-2005 arasında 44 milyar dolar olurken, ödediğimiz faiz 450 milyar dolar ile banka faturasının 10 katından fazla oldu... Sevgili dostlar, bunlar sadece son 25 yıl içinde ’bize baktığını’ iddia edenlere ödediklerimiz ile ilgili detaylar...

Son söz: Bu noktada ’Neden kalkınamadınız?’ diye soran Amerikalı dostumuza; “Türkiye’nin sadece 2003-2007 arasında haftada bir milyar dolar faiz ödediği dönemler oldu” diyor ve ödediğimiz “faiz ile neler yapabilirdik” detayını sorgulamak istiyorum;

Bir günlük faiz ile her ilde henüz benzeri olmayan bir hastane yapılabilir...

Sekiz haftalık faiz ile hızlı tren; İstanbul’dan Van’a kadar gidebilir...

Haftalık faiz ile 10 tane yeni üniversite kurulabilir... Dört haftalık faiz ile İstanbul-Konya arasına sekiz şeritli otoyol yapılabilir...

Bir günlük faiz ile her gün 1.000 öğrenciye bilgisayar dağıtılabilir...

Her iki haftada bir, İspanyol tipi orta sınıf bir uçak gemisi yapılabilir...

Atatürk’ün ABD’lilere hitap ettiği bir görüntüsü

İşte Ata'nın ABD'ye hitabıÇankaya Köşkü, şimdi de Atatürk’ün ABD’lilere hitap ettiği bir görüntüsünü yayınladı. Şimdiye kadar ender yayınlanan 2 dakika 19 saniyelik görsel doküman, Atatürk’ün, ABD’in ilk Türkiye Büyükelçisi Joseph C. Grew’i kabulünü içeriyor. Atatürk, ABD Büyükelçisi’nin de yanında hazır bulunduğu görüntüde, ABD halkına hitap ediyor. Atatürk, 1925 yılında çekilen bu görüntüsünde, ABD’lilere "Muhterem Amerikalılar" diye hitap ediyor ve "Amerika milletinin Türk milletiyle beraber olduğundan şüphem yoktur" diyor.

PENGUEN KAPAK



BURADA YER ALAN YATIRIM BİLGİ, YORUM VE TAVSİYELERİ YATIRIM DANIŞMANLIĞI KAPSAMINDA DEĞİLDİR. YATIRIM DANIŞMANLIĞI HİZMETİ; ARACI KURUMLAR, PORTFÖY YÖNETİM ŞİRKETLERİ, MEVDUAT KABUL ETMEYEN BANKALAR İLE MÜŞTERİ ARASINDA İMZALANACAK YATIRIM DANIŞMANLIĞI SÖZLEŞMESİ ÇERÇEVESİNDE SUNULMAKTADIR. BURADA YER ALAN YORUM VE TAVSİYELER, YORUM VE TAVSİYEDE BULUNANLARIN KİŞİSEL GÖRÜŞLERİNE DAYANMAKTADIR. BU GÖRÜŞLER MALİ DURUMUNUZ İLE RİSK VE GETİRİ TERCİHLERİNİZE UYGUN OLMAYABİLİR. BU NEDENLE, SADECE BURADA YER ALAN BİLGİLERE DAYANILARAK YATIRIM KARARI VERİLMESİ BEKLENTİLERİNİZE UYGUN SONUÇLAR DOĞURMAYABİLİR. *************
Free META Tag Analyzer Free Hit Counters
Sitemap Generator Link Değişimi *Valid HTML 4.01 Transitional